Abstract
Öz: İslam dünyasında Vâcibü’l-Vücûd’un varlığını ispatlayan birçok burhan zikredilmiştir. Bu burhanlardan biri pek bilinmeyen nefs burhanıdır. Bu burhanın tam olarak gelişmemiş formları Meşşâî filozoflar tarafından dile getirilmiş olsa da tam ve kâmil olarak ifadesini Sühreverdî’de bulmaktayız. Sühreverdî’den sonra ve onun etkisiyle Mîr Dâmâd başka bir nefs burhanı açıklar. İslam düşünce geleneğinde nefs vesilesiyle Vâcibü’l-Vücûd’un varlığını ispatlayan bir diğer filozof da Molla Sadrâ’dır. O, bu iki filozofun nefs burhanlarını benimsememiş ve Hikmet-i Müte’âliye ekolünün ilkeleri çerçevesinde yeni burhanlar dile getirmiştir. İlk burhanında nefsin kuvveden fiile yani heyûlânî akıldan bilfiil akla doğru hareket etmesini ikinci burhanında ise nefsin hudûsunu orta terim kılar. Mefatihü’l-Gayb adlı eserinde de bu iki burhanı birleştirir ve tek bir burhan olarak ifade eder. Molla Sadrâ, Allah’ın varlığını ispatlayan burhanları üç gruba ayırır ve nefs burhanının sıddıkîn burhanından sonra en önemli ve en üstün burhan olduğunu söyler. Molla Sadrâ’nın dillendirdiği nefs burhanlarının en önemli özelliği Allah’ın varlığını ispatlamakla beraber sıfatlarını ve fiillerini de ispatlamasıdır. Bu çalışmada Molla Sadrâ’nın nefs burhanı ile diğer nefs burhanlarının farkı ele alınacak ve Molla Sadrâ’nın bu burhan vesilesiyle Vâcibü’l-Vücûd’u ve sıfatlarını nasıl ispatladığı ve konu hakkında ne gibi yenilikler getirdiği açıklanacaktır.