Abstract
Aralarında organik bir bağ ya da etkileşimin söz konusu olmayan iki düşünür: Martin Heidegger ve Nurettin Topçu, aralarında köklü farklar bulunmakla birlikte, modern olmayan bir düşünme biçimine sahip olmak hususunda birleşmektedirler. Dikkatle bakıldığında, her iki düşünürün bağlandığı temel endişenin, ‘varlık’ sorunu olduğu ortaya çıkmaktadır. Heidegger’in Batı metafizik geleneğine yönelttiği ‘varlık unutulmuşluğu’ ile Topçu’nun Doğu düşüncesine yönelttiği ‘hakikat unutulmuşluğu’ arasındaki paralellik, özellikle modern düşünme biçiminin ürettiği epistemoloji ve ontolojilerin eleştirilmesi hususunda ciddi bir takım benzerlikleri ortaya koymaktadır. Heidegger, var-olan olarak var-olanı düşünen ve böylece ‘varlık’ı unutan düşünme biçiminin kökenlerini Platon’da görmektedir.