Abstract
Hinduizm’de ibadet genellikle bireysel bir şekilde gerçekleştirilmekle birlikte topluca uygulanan biçimleri de bulunmaktadır. Yıllık festivaller toplu ibadetlerin en belirgin örnekleridir. Dini ve kültürel yaşamın önemli bir parçasını oluşturan bu festivallerin her biri farklı tanrılarla yahut tanrıçalarla ve mitolojik olaylarla ilişkilidir. Hindu festivalleri ritüelleri, duaları, dansları, festivalle ilişkili heykellerin yapılmasını, kutlamanın konusuyla ilgili olayların sergilendiği çadırların hazırlanmasını ve birlikte yenilen yemekleri içerir. Birlik ve beraberlik içinde kutlanan festivaller bir yandan tapınılan tanrıya, tanrıçaya bağlılığı kuvvetlendirirken diğer yandan toplumsal birliği pekiştirir. Hinduizm’deki festivallerin kutlama biçimleri bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiği gibi dini geleneklere göre de farklılıklar ihtiva eder. Çalışmamızın konusu olan Durgā Pūcā ve Kālī Pūcā festivalleri tüm Hindular tarafından kutlanan önemli bir festivaldir. Tanrıçaya adanan bu festivallerden Durgā Pūcā tüm Hindistan’da Kālī Pūcā ise Batı Bengal, Assam, Odişa/Orissa ve Tripura gibi doğu Hindistan bölgelerinde kutlanır. Makale Durgā Pūcā ve Kālī Pūcā festivallerini ve bu festivallerde yer alan tantracı unsurları incelemeyi amaçlar. İnceleme konusu olarak bu iki festivalin seçilmesinin sebebi genel olarak Hinduizm’deki temel kutlama şekillerini devam ettirmekle beraber tanrıçaya tapımın ve hayvan kurbanının festivalin merkezinde yer almasıdır. Makalede Durgā Pūcā ve Kālī Pūcā festivallerinden söz edildikten sonra Tantracılığın ne zaman ve nerede ortaya çıktığından ve tantracı unsurlardan bahsedilecektir. Durgā Pūcā ve Kālī Pūcā festivallerinde tantracı unsurların nasıl yer aldığı ve bu unsurların dini açıdan ne anlama geldiği üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda tanrıçaya tapım ve hayvan kurbanının bu festivallerin merkezinde yer alması tantracı düşüncenin etkisini anlamak açısından önemlidir. Zira Tantracılık yüce varlık anlayışında şaktiye önem verir ve onun tezahürleri olarak görülen tanrıçayı merkeze koyar, geleneksel Hindu düşüncesinin kabul etmediği ibadetleri kabul eder ve uygular. Zaman içerisinde bu ibadetler belirli gruplar tarafından devam ettirilmekle birlikte bazı ibadetlerin ve festivallerin kutlanış biçimlerinde kendini gösterir. Çalışmada dinler tarihinin betimleyici yöntemi kullanılarak festivaller, kavramlar ve fenomenler tanımlanmaya çalışılmıştır. Din fenomenolojisi metodundan faydalanarak Durgā Pūcā ve Kālī Pūcā festivallerinde gerçekleştirilen ritüellerin incelemesi yapılmıştır. Kavramların Türkçe’ye doğru ve eksiksiz bir şekilde aktarılabilmesi için Türkçe’de karşılığı olan harflerin yanında Hint hükümeti tarafından kabul edilen ISO 15019 çeviri yazım tablosu kullanılmıştır.