Abstract
Bireysel ahlak ile toplumsal ahlak arasında kopmaz bir bağ vardır. Bireysel ahlakı oluşturan en önemli unsur da dindir. Din ile toplum arasındaki ilişkide tutarsızlık, ahlaksızlığa ya da kötü ahlak örneklerine neden olacaktır. Tarih boyunca yakınılan bu konu, kelâm açısından da önemlidir. Bu çalışmamızda ahlak ile kelamî anlamda ilim arasındaki bağa değinmeye çalıştık. Hareket noktamız ise bu bağın oluşturduğu düal yapının toplumsal ahlaka tesirleri olmuştur. Buradaki tesir toplumsal değişme meselesini gündeme getirmiştir. Bu konuyu da sosyolojik ya da felsefî yönünden evvel kelamcılar nezdinde ele almaya çalışacağız. Bu yaklaşım, çalışmamızın bu konudaki diğer çalışmalardan farkını göstermektedir. Çalışmamızda ayrıca konunun anlaşılması açısından kötüden iyiye gitme anlamında, Kur’an’ın çizdiği “toplumsal değişme” kavramına, bazı kelamcıların nasıl yaklaştığını değerlendireceğiz.