Abstract
Bilim ve felsefe, gerçekliğin doğasını anlamlandırma araştırması olarak betimlenebilir. Hatta bazen bu iki alan karşı karşıya getirilerek, bilimin başarısının felsefenin geçerliliğini baltaladığını öne sürerler. Ancak aranılan türden bir anlayış veya açıklama ile ilgilenmek farklı bir tablo sunar: Uygulandığı şekliyle çağdaş fizik bazen dünyanın net bir fiziksel açıklamasını sağlamakta başarısız olur. Einstein, Schrödinger ve John Bell tarafından ifade edilen standart kuantum teorisine yönelik memnuniyetsizliğin temelinde bu yatmaktadır. Bir örnek olarak, Schrödinger’in ünlü kedi örneğinin yakından incelenmesi fizikçilerin genellikle onun asıl amacını kaçırdığını göstermektedir. Felsefi bir eğilimin katkıda bulunabileceği şey, alternatif fizik değil, matematiksel bir biçimcilikten fiziksel bir resim çıkarmak için gerekli olan argümana gösterilen özendir.