Abstract
Ortadoğu bölgesindeki çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardında İran - Suudi Arabistan rekabeti bulunmaktadır. Bununla birlikte bu rekabetin politik doğası, çoğunlukla ana akım medya tarafından aşırı derecede basitleştirilmiştir. Benzer biçimde İran – Suudi Arabistan rekabetinin içindeki kimlik politikaları üzerine yazılmış literatürün büyük bir kısmı bölgesel istikrarsızlıkların kökeni ve kaynağını ağırlıklı olarak tarihlerinin genel ve betimleyici bir hesabını sunmuş veya oyuncuların iktidar mücadeleleri içerisinde Sünni ve Şii İslam’ın politikleşmesine ve manipülasyonuna odaklanmıştır. Halen mevcut olan kimlik politikaları üzerine teorileri sentezleyen, yani Primordializm, araçsallık, ve sosyal inşacılık, bu araştırmanın teorik modelini oluşturmaktadır. Bu modelde, mezhepsel kimlik – Ortadoğu toplumlarının ve yanı sıra bölgesel tarihin bir gerçeği olarak – sadece politik süreçler üzerine muazzam etkileri ölçülmedi, ayrıca politik uygulamalarda her düzeydeki politik aktörlerin kullanımıyla karşılaştırılmıştır.