Abstract
Anlam arayışı insanın hayata bakışını etkileyen önemli bir psikolojik ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç çeşitli din, inanç, ideoloji ve dünya görüşleri ile kimi felsefi anlayışlar ekseninde yapılandırılabilmektedir. Modernleşme, kapitalizm, karmaşık kent hayatı vb. etkisiyle giderek yalnızlaşan, yabancılaşan ve geleneksel değerleri benimsemekte zorlanan insanların yeni anlam arayışlarına yöneldikleri görülmektedir. Bugün, moda akımlar haline gelen yeni çağ inançları farklı ilgilere mazhar olmakta, giderek daha fazla gündemi meşgul etmektedir. Büyük kitlesel nüfus hareketleri, bilim, teknoloji ve iletişim alanında yaşanan gelişmeler bu tür dönüşümleri hızlandırmış durumdadır. Yeni çağ inançlarının popüler kültür, kitle iletişim araçları ve gelişimsel özellikler bağlamında gençler nezdinde ilgi gördüğü gerçeğinden hareketle bu araştırmada yüksek din öğretimi öğrencilerinde hayatın anlamı ve yeni çağ inançlarına eğilim konusu ele alınmıştır. Araştırmada, nicel araştırma tekniklerinden ilişkisel tarama modeli benimsenmiş ve Erciyes Üniversite İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden uygun/kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen katılımcılara Hayatım Anlam ve Amacı Ölçeği ile Yeni Çağ İnançları Ölçeği uygulanmıştır. Uygulama sonunda katılımcı öğrencilerin hayatın anlam ve amacından yüksek, yeni çağ inançlarından ise düşük puanlar almışlardır. Her iki ölçekten elde edilen puanlara cinsiyet değişkeni açısından bakıldığında anlamlı farklılaşmalara ulaşılmıştır. Gerek hayatın anlam ve amacı gerekse hayatın anlamsızlığı ve amaç yoksunluğu alt boyutlarında kadınlar erkeklerden daha yüksek ortalamalara sahiptir. Yeni çağ inançları bağlamında ise ölçeğin ruhçuluk ve psişik güçler ile yeni çağ inançları ölçeği toplam puanlarında erkek katılımcılar kadınlardan daha yüksek ortalamalar elde etmişlerdir. Her iki olgu arasında yapılan korelasyon analizinde, hayatın anlamı ile yeni çağ inançları arasında hafif düzeyde, zıt yönlü anlamlı bir ilişkinin olduğu saptanmıştır.