In his engaging volume on fairytales, George MacDonald wrote that the purpose of a fairytale is “not to give the reader things to think about, but to wake up things that are in him." By contrast, many works of art, including contemporary musical compositions, are accompanied by statements of “things to think about,” such as didactic program notes by the composer on pet social justice issues. This essay explores what can be done in a piece of music to “wake up (...) things” already in the listener. These include invoking something familiar in the musical style, using essential building blocks of beauty in constructing the music, and providing a teleology of purpose and narrative flow in the music, in contrast to modernist trends that eschew these things. The essay explores also how and why these “awakening things” can and should be accomplished. (shrink)

The aim of the paper is to consider selected aspects of social communication by means of digital media available to the public in a small town. The study includes The Lutomiersk News: Local Government Information Bulletin [Pol. “Wiadomości Lutomierskie. Informacyjny Biuletyn Samorządowy”], which is available on the website of the Lutomiersk Administrative District: 2017–2020, as well as the Internet portal of the Roman Catholic parish in Lutomiersk. Using the method of qualitative analysis, contents of the media were detrmined as well (...) as their characteristics and functions were investigated. It was shown that the overall contents of The Lutomiersk News reflect the functioning of the local government unit and of the people living there. On a bimonthly basis, the residents get a package of information on various aspects of life in the region. The parish-related medium, in turn, contains topics connected with the parishioners’ life, the Christian way of life, and community of Lutomiersk. (shrink)

This ground-breaking collection of essays tackles the philosophical issues at play in cosmology, physics, mathematics, and neuroscience. The book considers topics such as the presence of ontology in cosmological theory and physics. It also weighs the philosophical issues connected with mathematical method, the neuroscience of emotions, and evolutionary anthropology. The contributions look at structuralism in the Platonic philosophy of science and the issue of knowledge and faith. This book is a must read for anyone interested in the philosophy of science (...) and the increasingly blurred borders between the two. (shrink)

This book examines the fundamental issues in neuroscience from methodological and philosophical perspectives. The reader will learn about the methodological difficulties connected with the use of neuroscientific experiments in philosophical argumentation and about the nature of scientific explanation in neuroscience. In addition, the book includes case studies of several issues lying at the intersection of neuroscience and philosophy, such as theory of mind, self-consciousness, self-deception, depression, and morality.

Nübüvvet mührü; (hâtemü’n-nübüvve) siyer, şemâil, hasâis, delâil türü İslâm Tarihi kaynaklarında yer almış, kimilerince Peygamberimizin nübüvvetinin tasdikinde delil sayılmıştır. Nübüvvet mührü bir alamet olarak Ehl-i kitap mensuplarının kaynaklarında da yer almıştır. Ehl-i kitaba göre, son peygamberin nübüvvet alameti omzu üzerinde, kürek kemikleri arasındadır. Ancak bu alametin mahiyetine dair herhangi başka bir rivayet mevcut değildir. Ehl-i kitap üzerinden aktarılan rivayetlerin nübüvvet mührüne mucizevî bir anlam yüklediğini görmek mümkündür. Rivayetler muvacehesinde Ehl-i kitap mensuplarından bazıları son Peygamberde bu alameti araştırmış ve bu vesile (...) ile İslâm’la tanışmıştır. Nübüvvet mührüne dair rivayetler hadis kaynaklarımızda da yer almıştır. Bu rivayetlerin bir kısmı peygamberlik öncesi döneme, bir kısmı ise nübüvvet sonrası döneme aittir. Rivayetlerin nübüvvet sonrasına dair olanlarında, Peygamberimizin çevresinde bulunan ashabınca nübüvvet mührünün bizzat görüldüğü yönünde ifadelere de rastlanmaktadır. İslâm tarihi kaynaklarından İbn Saʿd, İbn İshak ve Taberî gibi müellifler nübüvvet mührü rivayetlerine yer vermişlerdir. Nübüvvet mührüne dair rivayetleri kaynaklarımızda; Peygamberimizin doğum hadisesi bölümünde, şakk-ı sadr hadisesi bağlamında, Bedü’l-vahy bâbında, İsrâ ve mi‘râc olaylarında Cebrâil ile ilişkilendirilerek ve Peygamberimizin vefatı başlığı altında Esmâ binti Umeys hadisi vasıtası ile bulmamız mümkün olmuştur. Nübüvvet mührünün özelliklerine dair rivayetlerde dikkat çeken husus Peygamberimizin sırtında iki kürek kemiği arasında irice bir et beninin olduğu vurgusudur. Rivayetlerdeki müşterek nokta burasıdır. Nübüvvet mührünün mahiyeti, ne zaman vurulduğu, neye benzediği konuları da kaynaklarımızda farklı rivayetler doğrultusunda yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Bu bağlamda nübüvvet mührü, İslâm tarihi meseleleri içinde varlığı ve gerçekliği bakımından tartışmalı bir mesele olarak incelenmeyi hak etmektedir. Öte yandan Peygamberimizin ağzından, sırtındaki bu ben hakkında olağanüstülüğüne dair açık ifadeler bugüne ulaşmamıştır. Bu konuya dair sahih rivayetler ise sadece nübüvvet mührünün çeşitli tasvirlerini bize aktarmaktadır. Bu tasvirler, görenlerin algısına dayandığı için farklılık arz etse de aşağı yukarı tevhid edilebilecek bir tarif bugün için elimizde mevcuttur. Bu mührü normal bir ben gibi görenlerin yanında mucizevî özellikler atfedenler de vardır. İslâm tarihi içerisinde farklı kabullere ve görüşlere açık bir şekilde değerlendirilmiş olan nübüvvet mührünü, Peygamberimiz hakkında diğer insanlardan farklı mümeyyiz/ayırt edici bir vasıf olarak ele almak; nübüvvet alameti şeklinde ancak fiziksel olarak tabiî bir tarzda kabul etmek gerekir. Kitap ehlinin bu konudaki bekleyişi, gerek hadis gerekse siyer kaynaklarındaki nübüvvet mührü ifadeleri bizi bu noktaya sevk etmiştir. (shrink)